Reklam Geyikleri

* * * * İçinde reklam, reklamcı geçen gevişler için uçsuz bucaksız otlaklarr !! * * * *

Yazar, art dir., müştem, stratejici, medyacı, araştırmacı, patron, müşteri... herkese açık. Katılmak isteyen arkadaşlar, lütfen, nerede ve hangi konumda çalıştıkları bilgisini reklamgeyikleri [a] gmail.com adresine bir e-posta ile ativersin.

Salı, Eylül 19, 2006

Ne Olmalı? Nasıl Olmalı ?

Düşünmeden gidiyor her şey. Ya da düşünmeye zaman ayırmadan.
Ama durduğunda bir şeyleri hep takip etmek zorunda olduğunu görüyor kahramanımız.
Belli ki bilerek düşünmüyor. Biliyor ki düşündüğünde sorgulayacak, sorguladığında müdahale edecek, müdahale ettiğinde ise istediğini alamadığı için son verecek.

Müdahale etmek , öyle her önüne gelene evet dememek iyi bir şeydir aslında. Ama yeter ki karşılıklı saygı olsun. Aynı fikirde olmamak hep alternatif fikirleri getirmiştir. Bunu o biliyor. Aslında herkes biliyor. Ama uygulayanı henüz o da görmedi, yaşıtları da. Yaşıtları da görmemiştir diye düşünebiliriz. Yaştan ve kuşaktan dolayı doğruyu uygulayanı görenler olduğu söylenir. Anlaşıldığı üzere kahramanımız genç. Kahraman denmeli mi o da tartışılabilir aslında. Hep “hikayenin kahramanı” şeklinde dendiği için biz de diyelim.

İnsanları tanımak gibi problemi var bu ‘sözümona’ kahramanın. Aslında yine içini açıp bakarsak tanımamak olarak da adlandırılabilir. Her şeyin olması gerektiği gibi uygulanması gerekiyor ona göre. Her işin bir ustası var ve her yiğidin yoğurt yiyişi farklı olsa bile izlenen yol aşağı yukarı bellidir diye düşünüyor. Biz de öyle biliriz değil mi ? Ama nedense kimse (öyle olduğunu bilse bile) birilerinin keyfini kaçırıyorsa itiraz etmiyor. Bizim kahramanımız ‘kahraman ya’ itiraz ediyor her şeye. Nabza göre şerbet durumu abartılınca yaptığından da keyif almıyor. Başta da belirttiğimiz gibi çok üstünde düşünmeden dayanmaya çalıştığı için bu duruma patlıyor tabi sonunda. Geneli bir tarafa bırakırsa, en büyük problemi iş hayatında yaşıyor. Değiştirmek için ise hiçbir şey yapmıyor, yapamıyor. Çünkü başkasının istediği biri olmaktansa kendi olmayı tercih ediyor. Hatta bunun için savaş veriyor. Herkes “hayat bu!” dese de o buna razı gelmiyor.

Bundan insanlara, hayata karşı ne kadar tecrübesiz olduğunu çıkarabiliriz tabi sonuç olarak. O bu yüzden kıyametin gelmek üzere olduğunu düşünüyor. Son günlerde gündeminde "Eskiden de böyle miydi her şey?" başlıklı bir konusu var.
Biz de merak ediyoruz tabi hikayenin sonunu. Ona göre ders çıkaralım değil mi gördüklerimizden(!)
Bunu neden anlattım bilmiyorum ama içinde herkesin ortak bir paydası olabileceğini düşünmüş olabilirim. İçinde reklam geçmiyor ama genele hitap eden bu yazı reklamı da kaplıyor olabilir. Bu saçma kahraman kim? Ya da bu kişi gerçekten kahraman mı? Kim aynı şeyleri hissediyorsa o olabilir mi acaba ? Doğru soru “Okuduğunuzda bir şey anladınız mı?” da olabilir ? Kimbilir…

1 Comments:

At 4:56 ÖS, Blogger Meltem Yüksel said...

Aslında zorlarsak bu, Reklam Forumu’ndaki stajyer arkadaşın yazdıklarına örnek olabilir. Ve o işin daha çok başındayken bir akıl hocası olduğu için çok şanslı :)

 

Yorum Gönder

<< Home